Yağ Bezesi Aldırma

Yağ bezesi aldırma, vücudun herhangi bir bölgesinde gelişip, kapsülle çevrili yağ dokusundan oluşan hafif bir tümördür. Yağ bezesi en fazla derinin alt kısmında gelişir ve derinin altındaki yağ bezeleri yumru tarzında ele gelir, deriye tamamen yapışık değildir. Tutulduğunda hareket ettirebilir.

Yağ bezesi kendiliğinden geçme ihtimali çok düşüktür. Bu nedenle yağ bezesinin cerrahi tekniklerle deri altından çıkartılması gerekir. Mil yum denilen ve yüzlerde çıkan yağ kistlerinin tedavisinde ten bakımı kimyasal ilaçlarla, buharla gözenekler genişletilip temizlemesi, uzmanlar kontrolünde yağ lazer metotlarıyla ten bölgesinden çıkarma biçiminde yapılabilir. Lazerlerle yapılan tedavi çoğu zaman iz bırakmadan tamamlanır. Hassas bölgelerde yani göz çevresinde oluşan bu yağ kistleri plastik cerrahi doktorlardan yararlanarak ya da lazer gibi metotlarla tedavi edilebilir.

Yağ bezesi denilen büyük deri altı, sırt, koltuk altı, baş ya da bir başka derinin bulundu herhangi bir yerde lokalize olup cerrahi teknik kullanılarak ameliyatı yapılıyor. 5-10 çapında olan lipomlar sınırlı, sırf o bölgeyi uyuşturmak için anestezi uygulayarak deri boyutlarına göre açılıp yağ bezesinin kapsülüne zarar vermeden etrafça kapsülle birlikte alınır. Büyük lipomlarda tek fark özellikle sırt gibi kolduk altı gibi zorlu alanlarda olan lipomlarda veya aşırı sayıda olan lipomlar genel anestezi gereksimi olabilmektedir. Hasta uyutulup ameliyat tamamlanır. Ameliyat sonrası antibiyotik verilerek ve ağrı kesici ilaçlar verilerek hasta desteklenir. Ağrı 2-3 gün arasında yok olur. 8-10 gün benzeri dikişler alınır. Hastadan 2 gün boyunca lipomun alındığı bölgeyi yıkamaması ve su ile temas olmaması için özen gösterilmesi istenir. Bunu yapmadığı müddetçe enfeksiyondan korunma ve yara iyileşme hızında artış beklenmesi söz konusu olamaz. Tamamen sudan ve korunması gerekir.

Doktora kontrol ettirilerek alınması sağlanabilir. Yağ bezesinin iyi olduğu çevresinin bir kapsülle sarılı olduğundan gösterebilir. Deri ultrasongrafisi çoğu zaman bu durumu anlama yeterli sayılabilir. Bu yöntemle de cerrahi hekim vasıtasıyla çıkartılır ve patolog vasıtasıyla kanser hücresinin varlığı ya da yokluğu saptanabilir.